19 Şubat 2015 Perşembe

Hacmi Çok Görülen Kadın


Sığamadı kadın yeryüzüne
Objeleştikçe bedeni her saniye
Hak ilan edildikçe dokunmak
Günün en masum saatlerinde
Hiç istemediği bölgelerine
Sığamadı kadın yedi kıtalık yeryüzüne

Bir melek olup uçmaklar
Ayrılışlar ve infilaklar
Unufak edilen cennet
Cehenneme sığmamış ahmaklar
Dopdoluyken cepler
Virgülü sonsuz kötü niyetle
Elinde biberin gaz hali varken bile
Bir kenara attılar kadını
Ve gün geldi
Buruşturup attı dünyayı

9 Aralık 2014 Salı

Tomris&Turgut Uyar

Şimdiye dek gördüğüm her ilişkiden; filmlerdekinden, kitaplardakinden, özenle kurgulanmış her şeyden daha çok etkiledi beni bu aşk. ''Sahip olunamayan kadın'' ile mutlu bir evlilik geçiren, özgür ruhlu şair... Turgut Uyar'ın Tomris için yazdığı dizeler, belki de İkinci Yeni'nin en güzel ve gerçek tonları.

''Herkes seni sen zanneder
Senin sen olmadığını bile bilmeden,
Sen bile
Seni ben geçerken 
Derim ki,
Saati sorduklarında
Onu ''O'' geçiyordur.
Kimse anlam veremez.
Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek ister misin demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.
Zamanı durdurdum yüreğimde
Sensiz geçtiği için,
Akrep yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür.
Bil ki, akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur.
Bırak bozuk kalsın, hiç değilse;

Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur.''

                                                                                 -Turgut Uyar

''İstemeye hakkım var mı bilmem ama seni yürekten ilgilendiren şeyleri, başkalarına anlatmaktan kaçınacağın şeyleri duymak isterdim. Anlat bana.''
                                                                                    -Tomris Uyar





“… Turgut beni her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak, ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım…”
                                                                                               -Tomris Uyar

6 Aralık 2014 Cumartesi

Denge-Turgut Uyar

Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
                                 -Turgut UYAR

25 Ekim 2014 Cumartesi

XLIII


Apaçık görüyorum gözlerimi yumunca.
        Bütün gün gördüklerim taşımaz hiçbir değer,
         Ama düşlerde hep sen varsın uyku boyunca;
Göz karanlıkta ışır, karanlıkları deler.
        Başka bütün gölgeler, gölgende ışık bulur;
Bedeninin gölgesi mutluluğu gösterir
Işıl ışıl gündüze saçarak daha çok nur,
Senin gölgen nasıl da gözlere fer verir.
   Gözlerim kutlu olur, seni seyrettikçe ben
Canlı gün aydınlanır sendeki ışıklarda,
  En karanlık gecede belirsiz güzel gölgen
      Derin uykuda sönmüş gözlere can katar da.
                     Seni görmezsem olur her günüm gece;
                                Parlak gündüzdür gecem düş seni gösterince.

                                                                     -William SHAKESPEARE

1 Eylül 2014 Pazartesi

Tekrar Buluşma


TEKRAR BULUŞMA

Acaba bu gerçek mi, yıldızların yıldızı?
Seni tekrar kalbimin üsünde sıkıyorum!
Ah, şu ayrılık denen gece nasıl bir acı
Nasıl derin uçurum
Evet neşelerimin
Sevgili, hoş rakibi sen;
Düşününce geçmiş acıları
Ürperirim halden.
Dünya ezeliyetin, Tanrının sinesinin
Uyurken bir yerinde en kuytu ve düzgün derin
Hazırladı ilk anı
Çok yüce bir yaratma isteği ile Tanrı
''Ol!'' emrini verdi,
Bütün alem kudretle ve büyük ihtişamla
Hemen gerçekleşerek bir varlık kazanınca
Her taraftan çok derin bir ah koptu yükseldi
Etraf nura boyandı
Karanlıklar böylece ürkerek dağıldılar
Ve bütün unsurlar
Birbirinden ayrılıp bir yana kaçıştılar.
Vahşet ve korku dolu rüyaları içinde
Her şey can attı
İsteyerek sessiz ve ihtirassız
Uzaklara, o derin sonsuzlukta.
Her şey susmuş, sessiz ve ıssızdı etraf,
Tanrı yalnız kalmıştı ilk olarak,
Yarattığı şafağı o anda
Şafak merhamet etti çekilen ıstıraba,
Ve acı duyanlara,
Ahenkli renk oyunları gösterdi.
Daha önce birbirinden her ayrılan böylece
İmkan buldu tekrardan birbirini sevmeye.
Telaşla, acele ile birbirinin olanlar
Arayıp birbirini yeni baştan buldular
Döndüler ölçüsüz hayata tekrar
His ve duygular
İster el ele tutup ister yakalasınlar
Yeter ki birbirinden onlar ayrılmasınlar.
Bundan sonra Tanrının yaratması lüzumsuz
Onun dünyasını artık bizler de yaratırız.
Bu suretle o şafak al al kanatları ile
Beni sana uçurdu, geldik dudak dudağa
Ve gece gökyüzünde parlak yıldızları ile
Binlerce mühür vurdu, kuvvet verdi bu bağa
Artık şu yeryüzünde böylece her ikimiz
Sevinç ve acılarda biriz ve herkese örnek olabiliriz
Ve ikinci bir ''Ol!'' emri
Bir daha ayıramaz bizi.

        -Wolfgang Von GOETHE

Seni Andıkça


Seni Andıkça

   Seni andıkça
Bıçak gibi saplanır beynime o gün
Kalbim, canevim, tam şuram sancılanır
Seni andıkça
Zaman, bütün bir ömür
Hangi zaman, ömür ne kelime?
Ümit, ümit mahvolur.
Seni andıkça
Bıçak gibi saplanır beynime o gün
Canevim sancılanır
Ve ben çırılçıplak,
Ümitsiz kalırım.
Mademki seni anmamak mümkün değil
Ve mademki ben işte böyle ümitsiz
Çırılçıplak kalmışım
Nasıl yaşarım?
Seni andıkça
Bıçak gibi saplanır beynime o gün
Kalbim, canevim, tam şuram sancılanır
Seni andıkça
Ölüm bile beyhudedir.
                                            
                                            -Posipal Harpers

26 Ağustos 2014 Salı

Sevgim Acıyor-Turgut Uyar

Sevgim Acıyor

Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
Sevgim acıyor

Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
Bir sevinç sanarak

En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün iş hanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerin tarihçesi
Sevgim acıyor

Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile 
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
Sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar.

Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Eyy en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
Sevgim acıyor

Kimi sevsem...
Kim beni sevse!

Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle.
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür
O kadar.